Aşk'ın 4 Atlısı- Duygunun Mantıksal Teoremi

0

Aslında Dünya’nın en basit ve bir o kadar da karmaşık olan kavramını o kadar değişik kademelere getirdiler ki anlamı olan herşey anlamını yitirdi. Anlamsızlığın içinde anlam arar olduk..

Aşk konusunu dinselleştirip ilahiyata vurmak ya da kavramsallaştırıp kalıplara sokmak gibi bir düşüncem yok. Konunun bu kısmı hiç umurumda olmadı. Aşkı sadece karşı cinse duyulan hissiyat (tercihler farklıysa ona göre yorumlayın) olarak yargılayacağım. Tanrı’nın meleklerin ya da insan üstü herhangi bir varlığın konuya girdiği an olayın her zaman yıkımla sonuçlandığına dair br kanıya vardım. Çünkü bu hayatta belkide kendi başımıza halletmemiz gereken yegane konuyu bir başka kavrama devrediyoruz.

Fazla materyalist olmamaya özen göstererek anlatmaya çalışacağım.

The_Mirror-1298141809

1. ATLI-  AYNA ATLISI

Aynaya bakmayı unutanların duygusal zekalarını ne kadar bastırdıklarını, vazgeçmişlikleri, umutsuzlukları olduğunu görüyoruz. Bazı zamanlar içlerinde bizde varız. Aynaya bakanlardansanız, hala umut var. Çünkü baktığınızda iki tane kılıç görürsünüz.

Birinci kılıç mavi ateşle kaplıdır. Bu bizi gösterir. Kim olduğumuza dair ufak anımsamalarla nüans verir. Ancak bu durum, aynadan uzaklaştığımızda yok olur gider.

İkinci kılıç, odun aleviyle kaplı olan kılıçtır. Bunu görüyorsak ki ben artık sadece bunu görüyorum, ya olmak isteyipte olamadığınızı ya da taktığınız onlarca maskenin ardında ki benliğinizi artık göremiyorsunuz.

Kim olduğumuzu unuttuk. Neleri sevdiğimizi. Tebessüm ederken kalbimizin parıldadığı günlerin hepsini unuttuk.

Bu iki kılıç, aşkın başlangıcı için en önemli etkenler. Birinci kılıç mutluluk verirken, ikinci kılıç sadece acı verir. Acılı aşkların sebebi bundan gelir.

Karşınıza sizin eskiden olduğunuz kadar doğal, maskesiz, hayattan narin ve güzel beklentileri olan bir insan çıkmışsa “Ayna atlısı evresine girdiniz.” Zaman kaybetmeden Aynaya bakılmalı ve benlik sorgulanmalı. Yoksa gidin Hayko Cepkin’in Geç Kaldım şarkısını dinleyin. Aynada cevapları veremiyorsanız bugün kaybetmemişseniz bile ileride Teoman’ın Mutlu Aşk varsa da Mutlu Son Yoktur nakaratına fazlasıyla takılacaksınız. Ben cevapları verdiğinizi, maskelerin farkına vardığınızı ve çıkartmak için çaba sarfettiğinizi varsayıyorum. Ve devam ediyorum.

2.ATLI – GEÇMİŞ ATLISI

QuijoteSurreal

Çocukluğumuzu düşünelim. Gençliğimizi. İlk arkadaşlıklarımız, ilk dostluklarımız, ilk aşklarımız…Hepsi bitti. Hepsi gitti. Hepsi geçmişte kaldı. Bize kalan tek şey içimizde onların varlığını ortadan kaldırdığımızı düşünerek geceleri gökyüzünü seyredalmaktı. Yaptık da… Kimilerimiz geçmişin izlerini, kimilerimiz ise geleceğin tohumlarını gördü o yıldızlarda. Tek başına olmak ile Yalnız olmak arasında fark vardı her zaman. Ve biz bunun farkındaydık. Lakin kim olduğumuzu ararken olduğumuz kişiden de olduk… Aşkın en önemli cevaplarından biriydi bu. Ne tutkuyla alakalıydı bu, ne de seksopatik değerlerle. Bize kim olduğumuzu hatırlatacak bir insana ihtiyacımız vardı. Kaybettiğimiz tüm inançları geri getirebilecek bir umudun habercisi olacaktı bu. Bir peygamber gibi olacaktı ama tüm insanlık alemine değil, sadece benliğimize mutluluğun hala var olabildiğine inandırabilecekti. Hayallerin yeniden canlanmasına, geleceğin yeniden şekillenmesine sebep olacak bir haber gibi çarpacaktı yüzümüze.

Derken 3. ATLI PİYADE çıktı karşımıza. Ve sorusunu sordu. Cevabı beklerken köhne bakışlar atmaktan çekinmiyordu. Çünkü en güçlü ve yenilmesi en zor olan olduğunu biliyordu…

3.ATLI – BİLİNÇALTI ATLISI

timthumb.php

 

Aynaya baktık kendimizi bulduk.Geçmişe daldık hayallerimizi bulduk. Ona baktık aşkı bulduk. Hatalarla örselenmiş yaşantımızın hala umutla süslenebileceğine inandık. Zamanın kamburunda hala masumane duyguların var olduğunu bilmek güzeldi. Yapmamız gereken tek bir şey vardı. Ama yapamadık… Yine de vazgeçmiyorduk. Vazgeçemiyorduk… İçimizde ki en pes etmişlik anında bile anıların ötesinde var olan tepkimeler engel oluyordu yok olmamıza. Çünkü aşkı bulmuştuk. Buna inanmıştık. Yapmamız gerekeni biliyorduk. Biraz cesaret gerekiyordu. Belki birazdan daha fazla. Ama yapmadık! Neden diye isyan etmenin bir manası yok dostlarım. Bilinçaltının en güzel oynadığı bir oyundur bu. Sizi istediğinize götürür ardından onu kaybetmeniz için hatalar yaptırır. Kaybettiğiniz anda yeniden zihninizin en ücra köşelerinde odalar ararsınız. Oradan hiç çıkmak istemezcesine. Dedim ya, en sevdiği oyundur bu bilinçaltının..

Love_Story_-1368263544

Lakin bu aşamaya geldik. Freud’un süperegosunu yerle bir ettik. Toplum artık bir ucube gibi sallanıyordu araf köprüsünde. Daha önceden varolmuş tüm tecrübeler, zaferler, yenilgiler o insan karşısında, aşkın karşısında bir hiçti. Böylece Egoları da yıktık. Geriye tek birşey kalmıştı. İd, yani içgüdü. Temel duygularımıza sığınmamız gerekiyordu yoksa bilinçaltı bizi yok edecekti. Üst beynimizin yarattığı her türlü mutluluk hikayesi bilinçaltı tarafından egale edilecekti.Ya bu oyuna ortak olup devam edecektik. Ya da kaybedecektik. Devam ettik. Ve sonunda başaranlarımız oldu. Gerçekten başardılar. Sadece bedensel değil, ruhsal birleşmenin varlığını kanıtladılar.

Tüm içgüdüsel ve egosal duygu-düşüncelerin paylaşımı tamamlandığında çok büyük bir koz karşı tarafa vermiş olduk. Bir anahtar. Mutluluğun anahtarı artık bizde değildi. En doğal, en saf kimliğimize alışmaya çalışırken böyle bir ani kararla anahtarı teslim etmek demek ya cennetin en üst katından yer edinmek demekti, ya da mahşerin en dibinde rezervasyon yapmak demekti.

Risk alıp doğru kararlar verdiğinizi varsayıyorum. Artık mutlusunuz. Mutluluğu buldunuz. Tebrikler. Zor sınavlar verdiniz ama sonunda buldunuz.

Neydi 1.Atlı’nın Cevabı= Maskelerden kurtulmak için bir cevap bulmak

Neydi 2.Atlı’nın Cevabı= Kim olduğunuzu hatırlatacak insanı bulmak

Neydi 3.Atlı’nın Cevabı= Mutluluğun anahtarını paylaşacak bir insan bulmak

4.Atlıya gerek var mı? Herşeye sahipsiniz artık. Yaşam enerjisiyle dolusunuz. Hiç birşey zor değil sizin için. Dünya’ya kafa tutacak kadar güçlü hissediyorsunuz kendinizi. Neden? Çünkü hayatınızın aşkını buldunuz, o da sizi buldu. 4.Atlı’ya gerek var mı?

Aşk bencil paylaşımlardır. Sevgi sencil paylaşımlar…

 

 

================================================================================================================================================================================

Yazımda, anlatılanların zihinde görsel olarak kolayca canlandırılmaması için realist betimlemelere yer vermedim.   1-2-3. Aşamanın bitmesi demek ortalama 1 sene ile 6 sene arasında değişiyor. Hızlı yaşayanlarınız varsa bilemem. Tesadüfi bir şekilde başlayıp mitolojik duygularla ilerleyen ve birbirinizi baştan yaratan bir kavramın içindeydiniz. Artık yeni bir kimliğiniz var. Bu saf doğal kimlik sizi yoruyor olabilir ama aşkınızla birlikteyken bunun önemi yok değil mi? Lakin bu 3 atlıyı geçmek demek, hayatınızın aşkını bulduğunuza inandığınızı gösterir ki bu hayatta bundan daha önemli hiçbir şey yok. Çünkü bu hayatta sadece iki şey insan üretimi değildir. Sevgi ve Aşk… 4. Atlı’ya Gerek var mı?

Pekala, siz istediniz…

AŞK’IN 4. ATLISI- YENİLGİ

sunus_02

Kaybettik dostlarım. Mutluluğu kaybettik. Hayalleri kaybettik. Herşeyi kaybettik. Neden biliyor musunuz? Çünkü bilinçaltını yendiğimiz gün bizi biz yapan tüm değerlerden vazgeçtik. Artık verebileceğimiz hiçbirşey kalmadı. Ve bitti. Bizi biz olduğumuz için seven insanları bulmak yerine aşk olduğuna inanıp ondan bir o kadar uzak değerlere gömüldüğümüz için kaybettik. Aşkı başta arayarak kaybettik biz. Sevginin aşkı doğurduğunu unutarak… Biz sevgimizi vermedik, aşkımızı verdik onlara. Bu yüzden kaybettik. Ve bu yüzdendir ki dostlarım hata hep bizdeydi.

İyi insansanız, iyi insansınızdır.. Kötü insansanız, kötü insansınızdır.. Maskeler sizi değiştirmez. Sadece Dünya’ya karşı daha savunmatik tutumlarla yaklaşmanızı sağlar. Bunu kabullenmektir önemli olan. Kim olduğunuzu kabullenmek. Maskelerle birlikte kabullenmek ve sizi öyle kabullenecek insanı bulmak. Çünkü değişim diye birşey yoktur. Kendini daha iyi tanımak vardır. Ve bu 3 Atlıdan sonra artık kendinizi daha iyi tanıyorsunuz değil mi? Güzel.

İşte şimdi gerçek aşkı bulmak için bir adım daha attınız…

Tebrikler!…

CEVAP VER

Lütfen yorum yapın
Lütfen isminizi buraya yazınız