Evrensellik ve değerler üzerine

0

(…)

Birdenbire,
Birdenbire;
Her şey birdenbire oldu.
Kız birdenbire, oğlan birdenbire;
Yollar, kırlar, kediler, insanlar…
Aşk birdenbire oldu,
Sevinç birdenbire.

Orhan veli kanık

İnanmadığımız değerlerin kabulüyle ve anlam vermeye ne vakit ne fırsat bırakılan, seçimlerimiz ve kavrayışlarımızın içlek belirsizliğiyle kâinatın bilinmeyeninden fırlatılan birer arayışız. Hiçbir şey yaratılmadı, fırlatıldı. Zaman fırlatıldı, mekan fırlatıldı; gezegen ve yıldızlar, sevmek ve nefret etmek; sevinç ve hüzün; yalnızlık fırlatıldı, kim bilir yahut ne önemi vardır öncesinin ve sonrasının. Gövdelerle ve gövdelere tutsak fırlatılışı insanın ve saplanışı yeryüzüne insanın ve anlam arayışı, özgürlük arayışı, sevgi arayışı, tüm diğer fırlatılmış olanları arayışı insanın; yalnızlıktır, içine kıvrılan bilemeyişidir. Öncesiz ve sonrasız olan mı fırlattı, fırlatılmış olanların öncesizlik ve sonrasızlık arayışını. Hiç hareket yok, hız yok, ivmeleniş yok, gövdenin sürüklenişidir zamanın ve mekanın duvarları. hakikat yok. Fırlatılmış olanın işaret ettiğidir yaratılış, ve fırlatılmış olandan yaratılmıştır. Varoluşun kustuğu her şey gibi galaksinin de ötesinden savruluyoruz, en çok ve en az, ağızlarımızın bozuk kurgusuyla.

 

Uzuvlarımıza kancaladığımız tüm evrensel ışımalar ve aklın görüngüsüz isteklere kancalanışı, aşkın bir hakikat yaratımı ve bu yarattığımız yanılsayış anlamsızlıkla çoğalan dışgerçeksel bir fayda ile dönüşüyor kendimize. Tecelli edenin tecelli edişi kendisinde, üst-anlamsızlıkların ve sanal-hoşnutlukların doğurganlığı bir kara delik gibi bilinci büküp öncesiz ve sonrasız oluşun sonsuz ağırlığıyla kendi yörüngesine saplanan, kiminin aldığı zevk kimin ise hüznüdür.

CEVAP VER

Lütfen yorum yapın
Lütfen isminizi buraya yazınız