Benim Özgür Olmam Seni Öldüreceğim Anlamına Gelmiyor

0

Bireysel ve toplumsal oluşlarını tamamlayan ülkeler “özgürlük” kavramını vaat ederek hiçbir vatandaşın özgür olamayacağını suratlarına vurmuştur. Yaratılıştan bugüne kadar belirli kurallar çerçevesinde, kısıtlayıcı kanunları insanlara zorla dayatıp ayak bileklerine bağladıkları prangayla istedikleri gibi bir tiyatro perdesi haline getirmiştir. Verilmeyen hakların, onlardan başka fikri öne sürememe, yasaklanan ve okutulmak istenmeyen kitaplar, yayın ambargoları veya darbelerle yürütülen algılayışla günümüze kadar süregelmiştir.

Medeni hukuk, insan haklarının evrenselliği ya da demokrasinin işlevselliğini ele alalım. Doğmadan önce belirlenen yasalar, topluma katılmamızı belirttiğimiz hal ve hareketler, paran yoksa şurada yaşayacaksın diyen totaliter devlet, kendilerine karşı çıkıldığında hapse sürükleyen mahkeme salonları, padişahlık taslayan başkanlar, onun vezirleri olduğunu sanan kravatlı insanlar, düşünmemizi istemeyen memur kafalı ademoğlu, rejimin verdiği baskıdan korkanlar, ak ve karayı ya da helali ve haramı ayırt edemeyen insanlar olarak yaşamaya çalışıyoruz. Demokrasinin zor süreçlerden geçtiğini belirte belirte “ileri demokrasi” adında yeni bir kelime daha türetiyoruz. Hani, sigaranı yaktıktan sonra “en azından hayattayız, bu da bir şey be abi” diyecek film repliğimiz de kalmadı dilimizde.

sansur

Ana rahminden çıktıktan sonra insanın özgürlük olgusu ortadan kalkıyor. Cümlede anlamını yitiren kelimeler gibi. Anlık özgürlükleri yaşayarak – dış etkenler bu davranışa sevk ediyor- , ruhlarının bağlı oldukları ipteki bir anlık gevşemesini hissederek kendilerini bulutlara daha yakın, okyanus üzerinde uçan bir hayal gücüyle sınanıp huzur bulduklarını sanıyorlar. Ve bilmedikleri geçici özgürlüğün hayatlarına bir virüs gibi yayılacağını düşünerek romanlarının böyle devam edeceğini varsayıyorlar. Geçici bir hevesle bağlandıkları veya müptelası olmak istedikleri duyguyu bırakmak istemeyip tekrar iplerinin sıkıldıklarını gördüklerinde de psikolojik tedavi almak, uçurumdaki boşluklarına yama yapıştırmak isterler.

Özgür bir toplum her zaman gelişim gösterir. Gelişen her toplum da özgürlük meyvesinin tadına varır. Edebiyat, sanat, felsefe, kültür, tarih gibi ilim alanında yapılan araştırma ve bireyselce düşüncelerin aktarılmasına araç olan malzemenin yok edilmesi bizi ilk insanın yanına gönderir. Özgürlük ise sadece kelime haznesini genişletmek için kullanılan bir terim olarak karşımıza çıkıyor. Demokrasiden öğrendiğim tek şey;

-İnsan serbesttir, fakat özgür değildir.

CEVAP VER

Lütfen yorum yapın
Lütfen isminizi buraya yazınız