Bir efsaneyi nasıl anlatabiliriz ki? Hem de hiç yaşlanmayacak dünyanın en hızlı adamını… Formula 1 yarışlarını dünyaya sevdiren, yoksulluk ve adaletsizlik içindeki ülkesi Brezilya’ya umut olan adam. Formula 1 Dünya şampiyonluğunu 3 kez kazanan pistleri ağlatan adam Zamanın en hızlısı pilot ta ki o elim kaza yaşanana kadar… Tüm sevevnlerinin içinde kalan bebek yüzlü pilot… İşte Ayrton Senna’yı efsane yapan 4 olay…
4)Yağmurlu pistlerin en hızlısı ‘Rain Master’
23 yaşındaki genç Ayrton Senna, o zamanki pilotlardan daha yetenekli olduğunu potansiyeli sınırlı Lotus markası aracıyla herkese gösterdi. İşinde her zaman diğer pilotlardan daha cesur oldu. Virajlarda frene en son basan, bulduğu açık kapıları değerlendirip solamaya çalışan hep o oldu. Senna’nın tipik özelliklerinden birisi de yağmurlu pistlerde rakip tanımamasıydı. 1985 yılında Portekiz Grand Prix’inde Lotus marka aracı ile ikinci yarışına çıkan Senna inanılmaz bir performansla herkese bir pilot dışında tur bindirerek kariyerinin ilk zaferini elde ediyordu. Bu zafer ona 65 pole pozisyonu ile uzun süre kırılamayacak (Michael Schumacher daha sonra kıracak. Galibiyet sayısını Senna ile yarıştırdığı yarış sonrası gözyaşlarını tutmayacaktı)
3)Efsanevi Brezilya yarışı 1991
Ayrton Senna efsanesi pistlerde esmeye devam ederken 19988 ve 1990 yıllarını şampiyonlukla tamamlıyor. Fakat ülkesindeki yarışlarda çok yaklaşmasına rağmen bir türlü birinci gelemiyordu. Ama bu sefer kararlıydı. Şampiyonluk apoletini takarken Brezilya zaferinin de olmasını istiyordu. Yarışa ilk sırada başladı. Sıcak ve güzel bir gündü. Her şey ama her şey istediği gibi gidiyordu.
Son 7 tur kala aracın vitesi bozuldu. 6. viteste gitmek zorunda kalacaktı son turları.Her viraj vücuduna inanılmaz bir G kuvveti yüklüyordu. Oldukça zorlanıyordu. Her şey ülkesinde o damalı bayrağı ilk gören pilot olmak içindi. Daha sonraları onu yorumlayan otoriteler araç bu durumdayken devam etmesinin çılgınlık olduğunu söyledi.
…Ve Senna yarışı kazandı ama mücadeleden o kadar yorgun düşmüştü ki araçta baygınlık geçirdi. İnsanlar sevinçle ona dokunmak istiyordu fakat sırtı inanılmaz ağrıdığı için kimseye dokundurtmadı. Podyuma geldiğinde ayakta durmakta zorlanıyordu ama Brezilya’da kazandığı yarışın kutlamasını yapmadan gidemezdi. Birincilik kupasını aldığında o kadar zorlandı ki haltercinin ağırlık kaldırması gibiydi….
2)ALAİN PROST İLE OLAN BÜYÜK ÇEKİŞMESİ
Lotus aracıyla gösterdiği performans ona McLaren F1 takımınının kapılarını açtı. Bir başka büyük pilot Alain Prost ile büyük çekişmesi o gün başladı. Futbol için Pele ve Mardona ne ise F1 için Prost-Senna aynı anlama geliyordu. Tecrübeli pilot Prost, tahtını sallayan Senna göz açtırmak istemiyordu. Bu çekişme herkesin bir anda ilgisini çekti ve F1 için dünya çapında bir reklam oldu.
Senna ilk senesinde şampiyon oldu. 1989 yılında ise büyük tartışmalara neden olacak bir yıldı. Son yarış Japonya’ya kalmıştı. Alain Prost yarışı bitirmesi halinde şampiyon olacaktı. Senna’nın tek şansı Prost’un yarış dışı kalması ve kendisinin birinci olmasıydı. 
Yarışa ilk sırada Senna başladı. İlerleyen turlarda çoğu kişiye göre Alain Prost, takım arkadaşı Senna’ya bilerek çarptı. Prost’un aracı yarışa devam edemezken Senna’nın aracının önü ise hasar görmüştü. Şikanlardan geçerek tamir için pit-stop yaptı.
Yarışmacılar bu kazadan faydalanarak Senna’nın önüne geçti. Senna’nın şampiyon olmak için yarışı kazanmaktan başka çaresi yoktu. Her zamankinden daha geç bastı frene, virajları şimşek hızıyla geçti ve damalı bayrağı ilk gören oldu.
Herkes Senna’yı şampiyon ilan etti bir kişi dışında. FİA başkanı Fransız Jean-Marie Balestre… Senna-Prost yarışında vatandaşı Prost’u tuttuğu çokça konuşulur. Çünkü Balestre, Senna’yı kendi egosunu tehdit eden biri olarak görüyordu. Senna sahada kazandığı şampiyonluğu masada kaybetti. Şikanlardan geçişi ‘bahane’ edilerek diskalifiye edildi. Böylece Alain Prost dünya şampiyonu oldu.
Senna ise intikamını tam bir sene sonra alacaktı. Son yarış yine Japonya’ya kalırken Senna’nın şampiyonluğu için Prost’un yarış dışı kalması gerekiyordu. Yarış başlara başlamaz ilk virajda Senna ve Prost birbiriyle çarpışarak yarış dışı kaldı. Bu sonuçla 1990 dünya şampiyonu Ayrton Senna oldu
1)FORMULA 1’İN UNUTULMAZ KAZASI: SON YARIŞ
Ayrton Senna artık Prost’un pistlere veda etmesiyle daha rahatlamıştı. McLaren ile bereberliğine son verip şampiyonluğun en büyük aday araçları Williams takımına geçti. Fakat 1994 sezonu başlangıcında FIA zengin takımlarla diğer takımların arasındaki haksızlığı önlemek için “hiçbir araçta sürüşü etkileyecek elektronik aksamın bulunamayacağı” yönünde karar aldı. Bu yüzden Williams Takımı’da aracında bulunan denge kontrol sistemini aracından çıkarmak zorundaydı. Bu Williams için kötü bir haberdi. Çünkü bu sistem onların 1993 sezonunda şampiyon olabilmelerini sağlayan sistemdi.
İmola yarışı belki de hiç başlamamalıydı
29 Nisan 1994 Cuma günkü serbest turlarda kader ağlarını örmeye başlıyordu. Rubens Barrichello, Jordan’ıyla pit girişinden önceki virajda spin atıp bariyerlere yöneliyordu. Otomobil bariyerlerin üst kısmına çaptıktan sonra havalanıyor ve tekrar piste yöneliyordu. Jordan pistte ters olarak durduğunda hemen müdahele ediliyor ve Barrichello, darbeden dilini yutmuş, kolu burkulmuş ve baygın olarak otomobilden çıkartılıyordu. Tıbbi müdahele zamanında yapılıyor ve Brezilyalı kurtuluyordu. Günün en iyi zamanını ise Williams Pilotu Ayrton Senna yapıyordu.
Duvara çarpan Ratzenberger hayatını kaybediyordu
Ertesi gün bir başka işaret, ancak bu kez çok daha vahim ve üzücü olarak geliyordu. Avusturyalı Roland Ratzenberger’in kullandığı Simtek, Imola’nın Villeneueve Virajında feci bir kaza yapıyordu. Yaklaşık 320 Km/St hızla giderken ön kanadından bir parça kopuyor ve otomobil havalanıyordu. Ratzenberger’in Simtek’i ancak 290 Km/St hıza inebiliyor ve beton bariyere çarpıyordu. Koma halinde çıkartılan Avusturyalı helikoptere bindirildikten kısa bir süre sonra yaşamını kaybediyordu. Senna ise bu ölümü izliyordu…
O yarış başladı ve…
Ve Pazar günü saat 15:00’te 5 kırmızı ışık bir anda sönüyor, yarış başlıyordu. 5’inci tur yeni başlamış, Senna önde ve Schumacher ise hemen arkasındaydı. 6’ıncı turun hemen başında Senna’nın Williams FW16’sı Tamburello Virajına giriyor, ancak Brezilyalı tüm çabasına karşın otomobilin yönünü değiştiremiyordu. FW16 beton bariyerlere hızla çarpıyor, darbe sonucu otomobilin ön süspansiyonu yerinden koparak Senna’nın başına çarpıyordu. Otomobil son bir ivmeyle piste doğru geri geri gelip duruyordu. Kırmızı Bayrak sallanmış, Güvenlik Aracı piste girmişti. Doktorların anında müdaheleleri yeterli görülmeyerek Senna helikopterle hastaneye kaldırılıyor, ancak Bologna’dan “umut yok” haberi geliyordu. Ne pistteki pilotların, ne pit alanındaki çalışanların, ne padokta bulunanların ve ne de tribünleri dolduran izleyicilerin durumdan haberleri yoktu. Senna o akşam yaşamını yitiriyordu.
https://www.youtube.com/watch?v=Tpp7OCngXQM
Senna için 5 Mayıs 1994’te Brezilya’nın São Paulo kentinde mahşeri bir kalabalıkta devlet töreni düzenlendi. Yaklaşık 500.000 kişi caddelerde tabutun geçişini takip etti. Senna’nın rakiplerinden Alain Prost, tabutunu taşıyanlar arasındaydı.
Bu ölüm Formula 1 için dönüm noktası haline geldi. Güvenlik kriterleri arttırıldı. O yarıştan sonra hiçbir pilot ciddi bir kaza yaşamadı. Senna’nın boşluğunu ise bir başka efsane Michael Schumacher dolduracaktı.
