25 Kasım 1960 tarihinde Dominik Cumhuriyeti’ni diktatörlükle yöneten Rafael Trujillo‘ya karşı direnen Mirabel Kardeşler olarak bilinen üç kız kardeşin , cezaevinde bulunan eşlerini ziyaret ettikten sonra tecavüz edilerek öldürüldükleri tarihtir.Bu vahşet meydana gelmeden önce Trujillo’nun: “Ülkede iki tehlike var: Kilise ve Mirabal Kardeşler” şeklinde yaptığı açıklama yaptığı bilinmektedir.Vahşete tüm dünya tepki göstermiş , 1981 yılında 1.Latin Amerika ve Karayip Kadınlar Kongresi’nde 25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslar Arası Dayanışma Günü “ ilan edilmiştir.Bu kararı akabinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 25 Kasım 1999’da aldığı karar ile her yıl 25 Kasım tarihi “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslar Arası Dayanışma Günü “ olarak anılmaktadır.
Kadına yönelik şiddet , cinsiyete dayalı, kadın üzerinde baskı ve üstünlük kurmayı amaçlayan, tehdit, dayatma, kontrol içeren; psikolojik, cinsel, ekonomik, fiziksel zararla sonuçlanan, kadının insan haklarını ihlal eden her türlü eylem olarak tanımlanmaktadır.
2004 yılında yayınlanan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Raporu ile dayaktan, töre cinayetlerine, küçük yaşta evlilikten , beşik kertmesine ve intihara varan toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin varlığı belgelenmiştir.
Her yıl dünyada dakikada 380 kadın gebe kalmakta ve bu rakamın yaklaşık yarısı istenmeyen gebeliklerden oluşmaktadır.2002 Dünya sağlık örgütü raporunda 16-44 yaş kadınlarının en sık ölüm oranının şiddet olduğu belgelenmiştir. Birleşmiş Millet Örgütünün raporlarına göre dünyada kadının şiddete uğrama oranı %17-75 , Kanada’da % 25, Japonya da %59 ve Hindistan’da %75 ‘ dir.Bu oranlar savaşlar sırasında daha da artmıştır.
İkinci Dünya Savaşında ve Kore’de kadınlar “cinsel tutsaklığa” mahkum edilmiştir. Bangladeş’te 1971 yılında savaş sırasında 250 – 400 bin kadına tecavüz edilmiş akabinde 25 bin gebelik olmuştur. Bosna ‘da ise bu sayı 20 binlerdedir. Günümüzde ise bu tür şiddetler devam etmektedir.
Son yıllarda Türkiye’de ise kadına şiddetin %25 arttığı belirtilmiştir. 2006 yılında Cinsel Eğitim, Tedavi ve Araştırma Derneği tarafından yapılan araştırmanın sonucuna göre araştırmaya katılan bireylerin %19 ‘u töre cinayetinde bizzat ya da kısmen bulunduğunu belirtmiştir. Özellikle boşanmalar sebep olarak gösterilmektedir.
2007 yılında yapılan “Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet” araştırmanın sonucuna göre araştırmada her 3 kadından 1’i şiddet görmektedir. Bu araştırmaya dayanarak Doğu Anadolu’da kadınların %40 ‘ı hayatında bir defa dahi olsa şiddet gördüğü açıklanmıştır.Eğitim görmemiş insanların yüzde %50’sinin şiddet uyguladığı belirtilip , bu oran yüksek öğrenim görmüş kesimde ise %18 ‘e düşmektedir.
Doğu Anadolu’da kadınların %18 ‘nin hamilelikte eş veya bir yakınının cinsel şiddetine maruz kaldığı bildirilmiştir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden (AİHM) aile içi şiddet nedeniyle ceza alan ilk ülke Türkiye’dir. Bu cezanın alınmasını neden olan kişi devlet tarafından korunamamasına bağlı olarak eşi tarafından öldürülmüş bir kadındır.
TÜRKİYE’NİN UTANÇ HARİTASI
25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde Bianet’ten Ceyda Ulukaya tarafından , beş yılda işlenen kadın cinayetlerini veritabanı oluşturma amacıyla Türkiye’de son beş yılda işlenen kadın cinayetlerinin yer, zaman, neden, fail gibi bilgilerin de yer aldığı bir harita hazırlandı.
Türkiye’de 2010-2015 yılları arasında en az 1134 kadın erkekler tarafından öldürüldüğü , cinayet bahaneleri arasında ‘saçını kızıla boyatmak’, ‘yeni elbise almak’, ‘patates köfte yapmamak’, ‘tuzluğu uzatmamak’ veya sadece ‘gıcık olmak’ dahi yer alabildiği belirtildi.
BAHANELER
Erkeklerin kadınları öldürme bahaneleri arasında %13.4 aldatılma şüphesi , %6,8 erkeğin barışma talebinin reddedilmesi , %10 kadının boşanma istediği , %3,7 erkeğin redddilmesi , %6,2 namus / töre cinayetleri , %18,2 tartışma /kavgalar yer almaktadır.
FAİLLER
2010-2015 yılları arasında kadınların %53,6 ‘sı kocaları / eski kocaları , %18,8 ‘i ailedeki erkekler/akrabaları , %14,2’si ise erkek arkadaş / eski erkek arkadaş tarafından şiddete uğramaktadır.
CİNAYET MAHALLERİ
Cinayetlerin %59,6 ‘sı kendi evlerinde , %4,1 ‘i kadının işyeri / civarında, %4,1 ‘i evinin önünde , %19,8 ‘i kamuya açık alanlarda işlenmektedir.
Kadın cinayetinin en fazla yaşandığı iller ise İstanbul, İzmir, Ankara, Adana ve Gaziantep oldu.
