Filmi anlatmadan önce “kahrolsun Holywood!” diye haykırmak istiyorum. Çünkü abd versiyonunu izledim diye bu filmi sürekli erteleyip durdum, aptallığıma yanayım, bu film kaçar mıydı ya. Bunu izlediğimde anladım abd versiyonu o kadar kötüymüş ki, asıl anlatılmak istenilenle uzaktan yakından alakası yokmuş. Öyle ki Adrien Brody bile kapatamamış ayıplarını. Eğer iki versiyonu da izleyecekseniz önce Alman yapımından başlamalısınız.
Moritz Bleibtreu’yu hep çok sevmişimdir, gerek dudakları gerek gözleri, gerek gülüşü… Şaka maka müthiş bir oyuncu, tek kelimeyle harika. Bütün filmlerini izlemenizi öneririm. Burda da müthiş bi performans göstermiş, tekrar hayran kaldım.
Film gerçekte yaşanmış Zimbardo deneyini anlatıyor. Zimbardo deneyinde lisans öğrencileri mahkum ve gardiyan olarak iki gruba ayrılmışlar. Gardiyanlara belli görevler verilmiş, dışardan bu kadar basit olan deney bi faciaya dönüşmüş ama 15 günlük deney ilk haftada sonlandırılmış. Bu deney hepimizin aslında yeterince güçlü bir otorite altında koyunlara, ama ölüm makinası olan koyunlara dönüşebileceğimizi gösteren bir deneydir. İşte bu filmde bunu anlatmaktadır.
Deneyden haberdar olmalarına rağmen hükmetme içgüdüsü insanlara nelere yaptırıyor, bastırılmış duygular nasıl ortaya çıkıyor bunları net bi şekilde görebiliyoruz. Ama bence bu filmi psikoloji öğrencilerinden çok siyasi bilimler okuyan öğrenciler izlemeli. Belli bir miktar para ve kolayca elde edilen güç ile neler yapılabileceğini görüp belki de insanlığı kurtarırlar.
Filmde birde tarek ile dora’nın arasında geçen öyle güzel sessiz bir aşk vardı ki filme ayrı güzellik katmıştı.
Şunu da söylemek isterim ki bu sadece bir film değil. Bu dünümüz, bugünümüz, yarınımız ve başımıza gelecek herşeydir. Bunları filmde izlememize gerek yok, gezi olaylarında taksim’de kendi gözlerimizle gördük o karaktersiz insanların eline verilen güçlerle başımıza gelebilecekleri…
Uzun zamandır bu kadar sürükleyici, içine çeken bir film izlememiştim. Ve niyeyse aklıma sürekli Barda’daki sahneler gelip durdu.
Ayrıca filmde bir sahnede Moritz Bleibtreu’yu eve bırakan ama yüzünü görmediğimiz sadece iyi geceler diye bağıran adam Fatih Akın’mış asdfdsasdfd bunu da söylemek istedim. Boru değil Fatih Akın sonuçta eheh
İyi seyirler dilerim efendim.
“kimsenin bir diğerini baskı altına almasının imkansız hale gelmesini mi hedefliyorsun? öyleyse, kimsenin iktidara sahip olmamasını sağlaman gerekir.”
michail bakunin
