Günlük hayatımızda hepimiz bir çok karar alıyoruz. Yatırımcılar yatırım kararları alıyorlar. Kumarbazlar tahminde bulunup hislerine ve şanslarına güveniyorlar. Peki, hayatında riske yer olmadığını söyleyen, riskli alanlardan kaçınan, olduğunca stabil bir hayat sürmek isteyen insan ile birikimini riskli enstrümanlara yatırım yaparak kısa yoldan (halk tabiri ile) zengin olmak isteyen bir yatırımcı ve zar atarak karar veren bir kumarbaz arasında fark var mıdır?

Yukarıda bahsettiğimiz modellerin üçü de bilgi ve gözlemlere dayanarak karar veriyorlar. Aslında bir çoğumuz en önemli kararları alırken bile yeterli araştırma ve gözlem yapmıyoruz hatta üzerinde etraflıca düşünmüyoruz bile. Ama biz yinede yeterli araştırmayı yaptıklarını ve verecekleri kararların nedenlerini ve sonuçlarını yeterince düşündüklerini varsayalım. Buna rağmen etrafımıza şöyle bir baktığımızda her üç model insan tipinin kaybettiğini görebiliyoruz. (Tabiki aramızdan başarılı olan doğru ekonomik kararları vererek başaran insanlarda var. Ancak bu insanların başarı formülünün kitaplarda yazmadığı bir gerçek.) Çünkü, günlük hayatımızın her alanında ve finansal piyasalarda, deney ve gözleme dayalı bilgilerin kırılganlığı çok yüksek, ve her gün hemde her gün, olasılıksız görünen bir çok şey gerçekleşiyor. İstatistik biliminin istisnalar kaideyi bozmaz kuramı gerçek hayatta işlemiyor. İstisnalar hayatımızda fark yaratıyor.

İktisat bize deney ve gözleme dayalı bilgilerle, duygularımızı dışarıda tutarak rasyonel kararlar almamızı söylüyor. Rasyonel davranıştan kasıt kendi çıkarına hareket etmek ve maksimum faydayı sağlayan seçeneklere yönelmek. Hepimiz böyle davransak bile, ki bunu başaramıyoruz buna ileride değineceğiz, yine de bu hayatta belirsizliği asla sıfıra indiremeyiz. İstatistik bize yüzde 99 ihtimalle der, kalan yüzde bir ise istisnalardır yani nadiren gerçekleşen. Bir başka deyişle gerçekleşme sıklığı az olan. Ancak acaba burada atladığımız bir yer mi var? Evet. Görmezden geldiğimiz yüzde birin, yani hayatımızda nadiren karşılaştığımız olayların etkisi çok büyüktür. Ve bu olasılıksız görüneni görmezden gelen davranış kalıbı yazıya başlarken sıraladığımız 3 tip risk anlayışı olan insanların başarısızlık sebebinin temelini oluşturur.

Varsayalım ki siz ölümsüzsünüz tek bir şekilde ölebilirsiniz eğer başınıza yıldırım düşerse. Uzmanların araştırmalarına göre başınıza yıldırım düşme ihtimali altı yüz binde bir. Ama bir düşünün mutlaka bir gün başınıza yıldırım düşecek ve öleceksiniz. Sonsuza kadar yaşayamayacaksınız. İşte özlellikle kaldıraçlı fx işlemleri yapanların tam olarak başlarına yıldırım düşüyor ve ölüyorlar. Üstelik onların başına yıldırım düşme olasılığı yüzde doksan.

Eğer karar verirken gerçekleşme ihtimali düşük olan değişkenleri dikkate almazsak bir yıldırım etkisi yapabilir. Bunun için yapmamız gereken şey, stratejimizi oluştururken planı baştan yapmak ve ihtimal vermediğimiz olay gerçekleşirse zararımızı nasıl kısıtlayacağımızı planlamak.

CEVAP VER

Lütfen yorum yapın
Lütfen isminizi buraya yazınız