TIMARHANE KAÇKINLARI

0
tımarhane kaçkınları
  • Bugün ahlaki değerler üzerinden hak, adalet, özgürlük, erdemlilik gibi muğlak konuların toplumun her tabakası yahut her bir bireyi adına karşılık geldiği tartışmaların sığlığı ve sıklığı, gündelik çıkarların basit ve yanıltıcı alegorileriyle tanımlanmaya çalışılmasından mütevellit kitlelerin ve bireylerin eğilimlerinin karalama, ötekileştirme, indirgeme ve şiddetle yok etme benzeri insani zayıflıklar ve ucuzluklarla şekillendiğini görüyoruz.
  • Bu bunaltıcı, karanlık atmosfer epizodik sıçramalarla insanın ilk gününden beri çağlar ve kıtalar boyunca bir akıl hastanesi boğuculuğuyla seyir etmektedir.
  • Bir tarafta gerçeğin oyuğunda inleyen bir tanrı epigrafı, diğer taraftaysa gözyaşlarının hologramıyla duygulanan, sinyali gün geçtikçe yiten ve ölümü boğazlayan, mezarını taçlandıran bir insan motifi var.
  • Aşkın dağları, nehirleri, ovaları bir çırpıda ateşe verip yok edebilecek ve aynı zamanda yok’u var etmeye gerek duymadan var’ı simülasyonlara dönüştürebilecek kudrete muktedir hayalet bir güç var.
  • (Tanrı olmanın standartı ne olmalıydı ki sahiden? Görünürdekilerin en yaygını ‘doğmamış ve doğrulmamış’ adı mukaddes, kendisi lafzadır ve bizler kulluğundayız. En azından bir süre için öyleydi. Lakin bir gün Ezeliyetin ve ebediyetin zindanından zincirlerini koparır ve kulluğunu ettiğinin katili olur insanoğlu.)
  • Tanrı öldükten sonra yerine geçen insanla, “kendi kafasının üzerinden aşmaya” çalışan insan arasında bir ‘muvazaa’dır bu simülasyon.

 

CEVAP VER

Lütfen yorum yapın
Lütfen isminizi buraya yazınız